Bir Yalnız Adam , JACQUES BREL.. – MARİO LEVİ

‘j. clouzet : sizce nedir şefkatin anlamı..

jacques brel : şefkati seviyorum ben.. şefkati vermeyi de seviyorum almayı da.. ama genelde şefkatten yoksunuz hepimiz.. şefkati alma yürekliliğini gösteremiyoruz çünkü verme yürekliliğini de.. çünkü şefkat annelerimizden ve babalarımızdan gelmeliydi her şeyden önce.. aileyse bir zamanlar olduğu gibi değil artık.. yavaş yavaş yok oluyor şefkat ve en acısı , yeri hiçbir şeyle doldurulamıyor.. özellikle de kadınların eskisi denli müşfik olmadıklarını söylemek gerek.. bir tutkunun dışavurumudur aşk.. şefkatse bambaşka bir şeydir.. tutku yok olabilir günün birinde , şefkat hiç değişmez , hep olduğu gibi kalır.. öyle sanıyorum ki , şarkılarımdaki aşkla şefkati anlatmak istiyorum aslında.. bu hep böyle oldu ama ancak şimdi ayrımsayabiliyorum kimi gerçekleri..

j. clouzet : kadınların erkeklere önemsenebilecek birtakım şeyler getirebileceklerine inanıyor musunuz , dengeyi örneğin..

jacques brel : hayır.. kadınlar bir denge getirmezler erkeklere.. çünkü hep de verdiklerinden daha fazlasını alırlar , almak isterler sizden.. zamanla dengemizi yitirebilmemize de neden olurlar dahası.. sahip olduğumuz her şeyi kendilerine vermeye bizi zorunlu kılarlar da ondan.. bu oyunu oynamayı kabullenirsek , sonuçta bir boşlukta , yoksul ve soysuzlaşmış olarak buluveririz kendimizi.. ve oldukça sağlıklı mahluklar olduklarından , günün birinde bir başkası için terk ediverirler bizi.. aynanın karşısındadırlar.. biraz ruj sürerler dudaklarına.. yeniden başlar her şey.. hayır , kadınlar birtakım şeyler getirebilirler erkeklere , yadsıyamayız bunu.. ama bir denge değildir kuşkusuz getirdikleri..

j. clouzet : yalnızlığın size çok çekici geldiği doğru mu..

jacques brel : evet.. yalnız yaşamak günün birinde mutlaka gerçekleştireceğim bir tasarı.. tamıtamına bir yalnızlık isteği değil bu , kente yakın bir evde yaşayıp , kent merkezine örneğin haftada birkaç kez gidebileceğim bir yaşama düzeni daha çok..

bir münzevi olarak değil , kabuğuna çekilmiş bir kişi olarak yaşamak istiyorum yalnızca.. beni yavaş yavaş rahatsız etmeye başlayan kimi yanlış anlamaları kendimden uzak tutabilmek için böyle davranacağım.. böylelikle yalnız bir insan olmadığıma başkalarına inandırmak için umutsuzca sürdürdüğüm bu oyuna da son vermiş olabileceğim.. aslına bakılırsa sapına kadar bir yalnızım çünkü..’

BİR TEK AŞK KALINCA

bir tek aşk kalınca

paylaşılabilecek

aşkımızla birlik

yolculuk gününden

bir tek aşk kalınca

aşkım benim , seninle benimle

coşabilmesi için sevinçten

her saat ve her günün

bir tek aşk kalınca

yaşanabilelim diye sözlerimizi

ve söz verdiklerimize

inanmanın dışında

hiçbir zenginliksiz

bir tek aşk kalınca

çoğaltabilmek için tansıklarımızı

varoşların çirkinliğini

örtebilmek için güneşle

bir tek neden

bir tek şarkı

bir tek yardım için..

 

bir tek aşk kalınca

bir sabahın ilk saatlerinde

kadifeden paltolarla

giydirebilmek için yoksulları ve serserileri

 

bir tek aşk kalınca

yeryüzündeki tüm kötülüklere

basit bir ozan gibi

bir dua gibi sunulabilecek

 

bir tek aşk kalınca

tek dayanağı aramak olanlara

sunulabilecek

bir tek aşk kalınca

kavşakların her birinde

zorlayabilmek için yazgıyı

bir tek aşk kalınca

topa tüfeğe seslenebilmek

ve bir davula

söz geçirebilmek için

 

işte o zaman , işte o zaman

sevmek gücünden başka

hiçbir şeye sahip olmaksızın

ellerimizde tutacağız dostlar

ellerimizde tutacağız tüm dünyayı..

JACQUES BREL

‘Bir Yalnız Adam , JACQUES BREL..’ , MARİO LEVİ , Doğan Kitap , Mart 2010..

Comments are closed.